Sünnet işlemi penisin başını (glans) kaplayan ve sünnet derisi adı verilen bir kat derinin alınması işlemidir.
Kişiden kişiye bu derinin miktarı değişiklik gösterir. Bazı kişilerde penis ucundan aşağı bolca sarkacak kadar fazla miktarda deri olabilirken, bazı kişilerde glans deri ile örtülmüş olmayabilir. Ereksiyon sırasında penisin başı, onu çevreleyen gevşek sünnet derisinden dışarı çıkar ve sünnet olmuşlarla olmamışların bu haldeki görüntüleri birbirine benzer. Yinede sünnet derisi çok fazla olan bir çok erkekte penisin başı ereksiyon halinde bile kısmen ya da tamamen, örtülü kalabilir.
Dünya üzerinde ,bu bakımdan ırksal yapı farklılıkları mevcuttur. Örneğin, Malezya, Yeni Gine, Sri Lanka ve güney Hindistan'da sünnet derisi çok uzun olup, dar uzantıyla biter. Bu yapılanma,cinsel ilişkiye zorluk çıkardığından, sünnet işlemi yapıldığında erkekler için üreme işlemi kolaylaşmaktadır.
Penis başını nadiren tamamen örtebilen kısa bir sünnet derisi, kuzey Akdenizli beyazlar ve birçok Asyalılarda (Çinliler ve Japonlar) görülür. Sünnetsiz erkeklerde penis başı pembedir. Bu şekil sünnet olmamış penislerde, bu pembelik, ereksiyon sırasında "iki-tonlu" görünüm vererek daha belirgin hale gelir
Erkek bebeklerde sünnet derisi, bir portakalın derisiyle bağlantısı gibi, hafifçe altındaki penisle ilintilidir ve çoğunda, yaşamın ilk birkaç yılı içinde serbest hale gelir. Buna benzer şekilde sünnet derisi, sünnet işlemiyle kolaylıkla penisin ana gövdesinden ayrılabilir. Bu üst deriyi çıkarmak için çeşitli yöntemler kullanılır ve çıkarılan deri miktarı da tekniğe bağlı olarak değişebilir. Daha sonra sünnet yöntemleri hakkında daha fazla bilgi verilecektir.
Birbirinden farklı çeşitli kültürlerde sünnetin ortak bir yaygınlık göstermesi, pratik sağlık, cinsellik veya üremeye bağlı amaçlarla genel bir benzerlik ortaya koymaktadır.
Sünnet- İdrar Yolu Enfeksiyonları
İdrar yolu enfeksiyonları (İYE), pediatrik popülasyonda sık olarak görülmektedir. Erkek çocuklar hayatın ilk 6 ayında kızlara göre daha sık olarak İYE geçirirler. Daha sonraki zamanlarda ise kız çocuklarının İYE geçirme sıklığı erkekelerden fazladır. Bebeğin yaşı ne kadar küçükse, İYE, daha şiddetli şekilde olacak ve sepsis riski daha fazla olacaktır. Yapılan çalışmalarda 7 yaşına gelen erkeklerin % 2 sinde en az bir kere İYE görüldüğü belirtilmiştir.
Çocuklarda İYE alt idrar yollarında ( akut sistit) yada böbrek dokusunda olabilir (akut piyelonefrit). Erken dönemdeki emzirme İYE riskini azaltabilen bir faktördür. Ancak İYE önlenmesi için sünnet kadar etkili olamaz. Son 25 yıl içinde yapılan tüm çalışmalar İYE önlenmesi için yapılabilecek en doğru şeyin sünnet olmak olduğunu göstermektedir.